Tavşanlarda Oluşturulan Subaraknoid Kanama Sonrası Gelişen Vazospazmda Nebivololün Etkisi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 42-48
Haziran 2019

Tavşanlarda Oluşturulan Subaraknoid Kanama Sonrası Gelişen Vazospazmda Nebivololün Etkisi

Bagcilar Med Bull 2019;4(2):42-48
1. University of Health Sciences, İstanbul Bağcılar Training and Research Hospital, Clinic of Neurosurgery, İstanbul, Turkey
2. İstanbul University İstanbul Faculty of Medicine, Department of Neurosurgery, İstanbul, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 17.04.2019
Kabul Tarihi: 16.05.2019
Yayın Tarihi: 26.06.2019
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Günümüzde, subraknoid kanama (SAK) sonrası ortaya çıkan vazospazm halen etkin olarak tedavi edilememektedir. β-1 reseptör antagonisti olan nebivololün, deneysel ve klinik araştırmalarda vazodilatasyon etkisi kanıtlanmıştır. Bu çalışmada, nebivololün SAK sonrası gelişen deneysel vazospazmın tedavisindeki etkinliği araştırılmıştır.

Yöntem:

Çalışmada, 32 adet Yeni Zelanda türü tavşan eşit olarak 4 gruba ayrıldı: 1) Kontrol grubu, 2) SAK grubu, 3) SAK + solvent verilen grup ve 4) SAK + nebivolol tedavi grubu. İkinci, 3. ve 4. gruptaki tavşanlarda tek kanamalı SAK modeli uygulandı. Tüm deneklere dijital anjiyografi yapıldı. Üçüncü ve 4. gruptaki tavşanlarda SAK sonrası 48. saatte transfemoral yöntemle Arteria vertebralis içine yerleştirilen kateterle 1 mL solvent (nebivololün içinde çözünmesinde kullanılan solüsyon) veya 1 mL hacim içinde 0.073 mg/kg dozda nebivolol infüzyonu yapıldı. SAH uygulanan 2., 3. ve 4. grup deneklere SAK uygulamasının 49. saatinde ve 1. gruptaki deneklere dijital anjiyografi yapıldı.

Bulgular:

Baziler arter ortalama çapları grup 1’de 0,64 mm, grup 2’de 0,33 mm, grup 3’te 0,37 mm ve grup 4’te 0,56 mm olarak saptandı. İkinci gruptaki deneklerde SAK sonrası 48. saatte yapılan dijital anjiyografi incelemesinde ağır vazospazm geliştirdiği saptandı. Baziler arter çapları dikkate alındığında, istatistiksel olarak grup 1 ve 4 sonuçları arasında anlamlı fark saptanmadı (p>0,05). Üçüncü grupta solvent verilen deneklerde ağır vazospazm oluşumu saptanmasına ragmen, dördüncü grupta nebivololün SAK’ye bağlı vazospazm gelişimini etkin olarak tedavi ettiği saptandı (p<0.01).

Sonuç:

Bu çalışmada elde edilen sonuçlar, β-1 reseptör antagonisti olan nebivololün SAK sonrası ortaya çıkan vazospazmın tedavisinde yeni bir seçenek olabilecegini ortaya koymuştur.