Servikal Tarama Sonuçlarının Kolposkopik Bulgular ile İlişkisi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 94-99
Eylül 2020

Servikal Tarama Sonuçlarının Kolposkopik Bulgular ile İlişkisi

Bagcilar Med Bull 2020;5(3):94-99
1. Pamukkale University Faculty of Medicine, Department of Obstetrics and Gynecology, Denizli, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 06.06.2020
Kabul Tarihi: 15.07.2020
Yayın Tarihi: 14.09.2020
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Serviks kanseri en sık görülen dördüncü kadın kanseridir. Serviks kanserinin tarama stratejisi, erken kanser tanısına ek olarak kansere progresyonun önlenmesi amacıyla prekanseröz lezyonların [yüksek dereceli servikal lezyonlar (HSIL)] erken tanısı temelinde oluşturulmuştur. Klinik bulguların değerlendirilmesi, kanser tarama programının monitorizasyonu ve gelecekteki modifikasyonlar için oldukça önemlidir. Bu çalışmada kolposkopi için refere edilen hastaların başvuru özellikleri, insan papilloma virüsü (HPV) tipleri ve Papanicolaou smear sonuçları ile kolposkopik değerlendirme bulguları arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.

Yöntem:

2016-2018 yılları arasında yüksek riskli HPV DNA pozitifliği saptanması üzerine bir üniversite hastanesine refere edilen toplamda 420 hastanın başvuru özellikleri ve kolposkopik tanıları retrospektif olarak değerlendirildi. HSIL ve kanser saptanan olguların sosyodemografik ve klinik özellikleri ile kolposkopi bulgularına dosya kayıtları üzerinden ulaşıldı.

Bulgular:

Çalışma süresince hastaların 21 tanesinde kanser ya da karsinoma in situ, 131 tanesinde HSIL saptandı. HSIL saptanan olgular incelendiğinde, hastaların %76,3’ünde (n=100) HPV tip 16 ve/veya 18 pozitif olduğu ve hastaların %23,7’sinde (n=31) ise diğer yüksek riskli HPV pozitifliği olduğu izlendi. Yine bu olguların Pap smear sonuçları incelendiğinde olguların yaklaşık yarısında (n=57, %50,9) smear sonucunun negatif olduğu izlendi. Kolposkopi için yönlendirilen tüm hastalarda, HSIL ve üzeri lezyonları yakalamak amacıyla uygulanabilecek diğer triyaj yöntemleri birbirleri ile karşılaştırıldığında; en yüksek sensitivite değeri (%92,11) ve en yüksek negatif prediktif değer (%84,21) HPV 16 ve/veya 18 pozitifliği ve Pap smear sonucu ASCUS ve üzeri olguların triyajı ile elde edildi. Tek başına sitolojinin ise en düşük sensitiviteye (%30,92) sahip triyaj yöntemi olduğu izlendi.

Sonuç:

Çalışmamız güncel ulusal servikal kanser tarama programının verileri ile uyumludur. HSIL olgularının saptanabilmesi için HPV 16/18 ve/veya anormal sitoloji saptanan hastaların refere edilmesi oldukça sensitif bir triyaj yöntemidir. Ancak bu triyaj yönteminde bile olguların yaklaşık %8’inin atlanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır.