Serebral Kontüzyonlarda Prognostik Faktörlerin Belirlenmesi
PDF
Atıf
Paylaş
Talep
Özgün Araştırma
P: 78-85
Eylül 2019

Serebral Kontüzyonlarda Prognostik Faktörlerin Belirlenmesi

Bagcilar Med Bull 2019;4(3):78-85
1. University of Health Sciences, Fatih Sultan Mehmet Training and Research Hospital, Clinic of Neurosurgery, İstanbul, Turkey
2. İçerenköy Bayındır Hospital, Clinic of Neurosurgery, İstanbul, Turkey
Bilgi mevcut değil.
Bilgi mevcut değil
Alındığı Tarih: 15.08.2019
Kabul Tarihi: 04.09.2019
Yayın Tarihi: 25.09.2019
PDF
Atıf
Paylaş
Talep

ÖZET

Amaç:

Kontüzyo serebri, en sık karşılaşılan travmatik beyin yaralanması olması ve ömür boyu süren fiziksel, bilişsel ve psikolojik bozukluklara yol açabilmesi nedeniyle önem taşımaktadır. Diğer tüm kraniyoserebral travma tiplerinde olduğu gibi kontüzyon serebride de prognozun belli kriterlere bağlanması objektif yaklaşımlarla vakit geçirmeden daha efektif tedavi yöntemlerinin belirlenmesini sağlayabilir.

Yöntem:

Acil poliklinikte kontüzyon serebri saptanılarak yatırılan, lezyonu cerrahi müdahale gerektirmeyen 105 olgu araştırıldı. Demografik değişkenler, Glasgow koma skalası (GKS) skoru, radyografik bulgular, eşlik eden travmalar, kraniyal bilgisayarlı tomografide (BT) saptanılan kontüzyonların tipi, sayısı, ile oluşturduğu orta hat şiftine göre sonuçları bir aylık dönemde prognoz tayininde yol gösterici olarak değerlendirildi.

Bulgular:

Çalışmadaki olguların 25’i kadın, 80’i erkek olup ortalama yaş 37 idi. Trafik kazalarının kontüzyon serebri oluşumunda ilk sırayı aldığı dikkati çekti. İlerleyen yaşın mortalite üzerinde belirgin etkisi olduğu, cins faktörünün ise prognoza etkisinin olmadığı görüldü. GKS skorunda yer alan motor postür, pupil ışık reaksiyonu, kraniyal BT’deki kontüzyonun sayısı ve eşlik eden subdural hematom (SDH) prognostik açıdan yol gösterici idi. Kranial fraktürün ve orta hat şiftinin prognoza etkisinin olmadığı görüldü.

Sonuç:

İleri yaş, düşük GKS skoru, anormal motor cevap, anormal pupil ışık reaksiyonu, birlikte diğer sistem travmalarının bulunması, kontüzyonun multipl olması ve beraberinde SDH bulunması olguların prognozunu kötü yönde etkilemekteydi.