ÖZET
Amaç:
Meme kanseri olgularında hormon reseptör ve immünohistokimyal verilerinin, primer tümör tipinin ve büyüklüğünün lenf nodu pozitif olma sıklığına etkisini araştırmayı amaçladık.
Yöntem:
Enstitümüz girişimsel radyoloji kliniğinde biyopsi aldığımız 62 olgunun demografik immünohistokimyasal verileri ve ultrasonografide (USG) primer tümör uzun ekseni retrospektif olarak değerlendirilmiştir.
Bulgular:
Değerlendirilmeye alınan verilerden hastaların yaşı, hücre tipi, c-erb B-2 skoru, değerlerinin aksiller lenf nodu pozitifliğine anlamlı katkısı bulunamaz iken primer tümörün uzun ekseni, östrojen ve progesteron reseptör şiddeti ve yaygınlığı, ki-67 proliferasyon indeksi lenf nodu tutulumuna etki etmektedir.
Sonuç:
Özellikle östrojen ve progesteron reseptörlerine negatif, yüksek ki-67 PI ve C-erb B-2 değerleri elde edilmiş malign tümörlerde, operasyon öncesi ikinci bakı detaylı USG ile lenf nodu tutulumu değerlendirilmesi ve sonuçlar ne olursa olsun meme biyopsisi alınması için cerrahi veya girişimsel radyoloji departmanlarına refere edilen olguların yanlarında son dönemde elde olunmuş aksiller bölge USG incelemesinin bulunmasını sağlamak tanı ve tedavi aşamalarında önemli katkılar sağlayacaktır.