ÖZET
Amaç:
İntrakraniyal arter anevrizmaları, yırtıldığı takdirde yüksek morbidite ve mortalite ile sonuçlanmaktadır. Olumsuz sonuçlarla karşılaşmamak için önleyici tedavi gerekebilmektedir. Bu makale ile yeni bir kliniğin kanamamış intrakraniyal ön sirkülasyon arter anevrizması (KİKAA) cerrahisinde klinik prensip ve cerrahi yaklaşımlarımızın ışığında ilk dönem sonuçlarımızı tartışmayı ve paylaşmayı amaçladık.
Sonuç:
İntraoperatif yardımcı tekniklerin çeşitliliğinin ve kullanımının artması, ikinci cerrahın üçüncü bir el ile sahada operasyona aktif katılımı komplikasyon oranının düşmesini sağlayabilir. Ayrıca olgu akışının sağlandığı vasküler merkezlerde cerrahi tecrübenin de artmasıyla komplikasyon oranı azalacağı kanaatindeyiz.
Bulgular:
Kurumumuzda KİKAA tanısı ile toplam 40 hasta, 44 anevrizma 42 operasyon ile tedavi edilmiştir. Ortalama yaş 50 yıl (31/69 yıl), takip süresi 379 gündür (30/828 gün). Hastaların modifiye Rankin skoru (mRS) bir hasta daha önce geçirilmiş subaraknoid kanamaya bağlı mRS 3 olarak değerlendirilmiş ve postoperatif değişiklik saptanmamıştır, üç hasta postoperatif epileptik nöbet geçirmesi nedeniyle mRS 1 olarak değerlendirildi, 36 hasta ise takip süresi sonunda mRS 0’dı. İki hastada postoperatif dijital subtraksiyon anjiyografide anevrizma boynunda rest saptanması üzerine bir hasta tekrar cerrahiye alınırken, diğer hasta endovasküler ekip tarafından tedavi edildi. Hiçbir hastada parent arter ve perforan arter kaybına bağlı enfarkt görülmedi. %20 hastada minor komplikasyon görüldü.
Yöntem:
Eylül 2020-Kasım 2022 tarihleri arasında merkezimizde KİKAA saptanan ve mikrocerrahi klipleme operasyonu ile tedavi edilen hastalar retrospektif değerlendirildi. İntraoperatif olarak, mikroskopa entegre sodyum floresein video anjiyografi ve mikro-Doppler ultrasonografi gibi yardımcı cihazlar kullanıldı. Mikroskopik sahada ikinci cerrahı üçüncü bir el ile sahada aktif olarak deneyimledik. Komplikasyonlardan kaçınmak için kullandığımız çeşitli teknikleri ve deneyimizi olgu örnekleri ile sunduk. Cerrahi sonuçlarımızı radyolojik ve klinik verilerle karşılaştırdık.