ÖZET
Sonuç:
HSP’nin üst solunum yolu enfeksiyonlarının artış gösterdiği sonbahar mevsiminde sık görülebileceği, purpurik döküntüden sonra en sık rastlanan bulgunun renal tutulum olduğu, renal tutulumun da hematüri, proteinüri, nefrotik sendrom, hipertansiyon, akut böbrek yetmezliği gibi tablolarla ortaya çıkabileceği görüldü. Renal tutulumun özellikle ilk 4 hafta içerisinde ortaya çıktığı, gastrointestinal tutulumu olan hastalarda renal tutulum olasılığının arttığı saptandı. HSP’li hastaların renal tutulumun geniş spektrumu da dikkate alınarak takiplerinin önemi ve proteinürili, hipertansif olgularda olası ciddi renal hastalık yönünden izlem ile birlikte IgA nefropatisinde olduğu gibi anjiyotensin reseptör blokeri tedavisi ile son derece olumlu sonuçlar alınabileceği vurgulanmıştır.
Bulgular:
Çalışmaya alınan hastalar 3-16 yaş aralığındaydı (ortalama 6,9). Böbrek tutulumu olan 31 hasta ise 5-16 yaş aralığında (ortalama 10,1) idi. Olguların %30’u kız (n=15), %70’i erkek (n=35) idi. Böbrek tutulumu olan hastaların ise, 11’i (%35) kız, 20’si (%65) erkekti. Hastalık literatürle uyumlu olarak erkeklerde daha sık gözlendi (p<0,05). On olguda (%20) hastalığın görüldüğü mevsim kış, 11 olguda (%22) ilkbahar, 10 olguda (%20) yaz, 19 olguda (%38) sonbahar olarak belirlendi. Olguların tamamında peteşi purpura şeklinde deri tutulumu (%100), 29 hastada gastrointestinal tutulum (%58), 21 hastada (%42) eklem tutulumu, 31 hastada böbrek tutulumu (%62) saptandı. Hastalarımızdan 32 no’lu olgu ilk olarak santral sinir sistemi tutulumu ile başvurdu. İzlemde hastaların 13’ünde (%26) nüks saptandı. Renal bulgular hastaların %64,6’sında hastalığın ortaya çıktığı ilk 4 haftada belirirken %35,4’ünde daha sonra ortaya çıktı. Renal tutulumu olan 31 hastanın tamamında hematüri, 5’inde (%10) proteinüri, 2’sinde (%4) masif proteinüri, 2’sinde (%4) üre, kreatinin yüksekliği, 4’ünde (%8) yüksek kan basıncı saptandı. Gastrointestinal tutulum saptanan 29 hastanın 23’ünde (%79) renal tutulumun da mevcut olduğu saptandı. Geriye kalan 21 hastanın 8’inde (%38) renal tutulum saptandı. Bu sonuçlar gastrointestinal tutulum ve renal tutulum birlikte görülmesi açısından anlamlı bulundu (p<0,05).
Yöntem:
Bu çalışmada, 2012-2015 tarihleri arasında Sağlık Bilimleri Üniversitesi, İstanbul Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği’ne başvuran ve HSP tanısı alan ve en az 9 ay izlemi yapılan 50 hasta yer aldı.
Amaç:
Henoch-Schönlein purpurası (HSP) çocukluk çağının en sık görülen vaskülitidir. Biz bu çalışmada kliniğimizde yatarak tedavi gören veya poliklinik takibine aldığımız HSP’li çocuklarda özellikle renal tutulum başta olmak üzere klinik bulguları, labaratuvar bulgularını ve tedavi sonuçlarını retrospektif olarak incelemeyi amaçladık.