Öz
Amaç
Bu çalışmanın amacı, bireysel sağlık ve obezite düzeylerini değerlendirmek için sıklıkla kullanılan iki kritik ölçüt olan visseral adipozite indeksi (VAI) ile vücut kitle indeksi (VKİ) arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
Yöntem
Bu retrospektif çalışmada Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi, Obezite ve İç Hastalıkları Polikliniği’ne başvuran 141 hastanın verileri analiz edildi. Demografik, antropometrik (boy, kilo, bel, kalça çevresi, VKİ) ve biyokimyasal parametreler [alanin transaminaz (ALT), aspartat transaminaz (AST), yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL), düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL), trigliserit, glikoz] değerlendirildi. Visseral yağ dağılımı, VAI kullanılarak değerlendirildi. Hastalar, VKİ ile visseral yağ arasındaki bağlantıyı incelemek için dört VKİ grubuna ayrıldı: Normal kilolu (18,5-24,9), fazla kilolu (25-29,9), obez (30-39,9) ve morbid obez (>40).
Bulgular
Farklı VKİ gruplarının analizi antropometrik ve biyokimyasal parametrelerde önemli farklılıklar olduğunu ortaya koydu. Daha yüksek VKİ; artan kilo, bel ve kalça çevresi ve sistolik kan basıncı ile ilişkiliydi (p<0,001), VKİ arttıkça boy azalıyordu (p<0,001). Trombosit sayısı ve ALT/AST düzeyleri daha yüksek VKİ'li bireylerde önemli ölçüde daha yüksekti (p<0,003, p<0,001). HDL kolesterol azalırken (p<0,001), trigliseritler ve LDL kolesterol VKİ ile arttı (p<0,001, p=0,001). HbA1c düzeyleri de artan VKİ’li bireylerde önemli ölçüde daha yüksekti (p<0,001). VAI, VKİ arttıkça önemli ölçüde arttı (p<0,001), bu da daha fazla visseral yağ birikimini gösterdi. Tukey HSD analizi, VKİ grupları arasında, özellikle VKİ 20-25 ve VKİ >40 arasında önemli farklılıklar gösterdi (p<0,001). Bu bulgular, daha yüksek VKİ’nin olumsuz metabolik değişikliklerle güçlü bir şekilde ilişkili olduğunu ve daha iyi sağlık sonuçları için kilo yönetiminin önemli olduğunu göstermektedir.
Sonuç
VAI, obeziteyi değerlendirmek için önemli bir ölçüttür ve VKİ gibi sadece kilo ve boy yerine visseral yağ birikimine odaklanır. Klinisyenlerin metabolik riskleri daha doğru bir şekilde değerlendirmesine yardımcı olur. VAI’nın önemine ilişkin farkındalığın artırılması, obezite yönetimini iyileştirebilir ve hastaların sağlık sonuçlarının daha iyi olmasına katkı sağlar.