ABSTRACT
Amaç:
Obezite Avrupa’daki erişkinlerin %60’ını etkilemektedir. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalığı (NAYKH) obezitenin en sık sonuçlarından biridir ve kardiyovasküler ve hepatik morbisite ve mortaliteyi artırır. Burda; NAYKH indekslerini hepatik ultrasonografi (USG) ile karşılaştırarak, obezitesi olan hastalarda bu indekslerin hepatosteatoz belirleyicisi olarak kullanılabilirliğinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntem:
Obezite merkezimizden random seçilen 80 hasta çalışmaya dahil edildi. ≥18 yaş olup tüm araştırma parametreleri dosyada mevcut olan hastalar çalışmaya alındı, akut/kronik karaciğer hastalığı/maliginitesi olanlar, hepatosteatoz için herhangi bir tedavi alanlar, önerilen dozlar üzerinde alkol kullanımı olanlar çalışmaya alınmadı. Hastaların yaş, cinsiyet, boy, kilo, vücut kitle indeksi (VKİ), bel çevresi, açlık kan şekeri, insülin, yüksek yoğunluklu lipoprotein, trigliserit, düşük yoğunluklu lipoprotein, alanin transaminaz (ALT), aspartat aminotransferaz, gama-glutamil transferaz, hepatik ultrasonografi sonuçları, eşlik eden hastalıkları ve kullandıkları ilaçlar kaydedildi. NAYKH indeksleri: Hepatosteatoz indeksi (HSİ), visseral adipozite indeks (VAİ), yağlı karaciğer indeksi (YKİ) ve lipid birikim ürünü indeksi (LBÜİ) hesaplandı. Sonuçlar SPSS ile değerlendirildi.
Bulgular:
Obezitesi olan 65 kadın, 15 erkek, toplam 80 hasta çalışmaya dahil edildi. Kadın hastalarda yaş ortalaması 44,29±12,82 yıl ve erkek hastalarda 38,27±12,88 yıl olarak bulundu. Genel popülasyonda hepatosteatoz oranları şu şekildeydi: HS olmayan %10, birinci derece %17,05, ikinci derece %58,75 ve üçüncü derece %13,75. Kilo, BÇ, ALT, diabetes mellitus, hipertansiyon, ilaç kullanımı ve önerilen limitler dahilinde alkol kullanımı oranları HS(+) grupta HS(-) gruptan yüksekti. HS düzeyleri ortalama NAYKH indeks değerleriyle karşılaştırıldığında, HSİ ortalama grup değerlerinde istatistiksel olarak anlamlı fark vardı, diğer indekslerde ise fark bulunmadı. VKİ ile LBÜİ, YKİ ve HSİ arasında pozitif korelasyon mevcuttu, VKİ ve VAİ arasında anlamlı korelasyon yoktu.
Sonuç:
NAYKH kardiyometabolik morbidite ve mortalitenin güçlü bir belirleyicisi olduğu için, obezitesi olan kişilerde progresyon öncesi tanı koymak önemlidir ve bu amaçla geliştirilmiş basit, non-invaziv tarama/tanı yöntemlerine ihtiyaç vardır. VAİ, LBÜİ, FLİ ve HSİ kolayca hesaplanarak NAYK’sini öngördüğü belirlenmiş olan bilimsel modellerdir. Biz çalışmamızda bu öngörüyü sadece kısmen gösterebilmiş olmamıza rağmen, bu indeksler ulusal validasyon çalışmalarıyla cut-off değerleri belirlenerek etkin bir şekilde kullanılabilirler ve erken tanı sayesinde NAYKH-ilişkili komplikasyonların engellenmesini sağlayabilirler.