ABSTRACT
Amaç:
Atnalı böbrek (ANB) tanılı hastaların klinik özelliklerini, eşlik eden cerrahi sorunlarını ve nefrolojik takipte böbrek gelişim sonuçlarını değerlendirmeyi amaçladık.
Yöntem:
2015-2023 yılları arasında pediyatrik cerrahi kliniğimizde, ANB tanısı olup cerrahi endikasyon konularak ameliyat edilen 24 hastanın tıbbi kayıtları geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular:
Hastaların 16’sı erkek, sekizi kızdı. Yaş ortalamaları 77,3 (1,5-192) ay olarak hesaplandı. Ortalama takip süresi 48 (12-120) aydı. ANB 10 hastada tesadüfen bulunurken, yedi hastada prenatal olarak teşhis edildi. 11 çocukta mesane disfonksiyonu ve altı hastada spina bifida tanısı vardı. Hastaların 13’ünün sık üriner sistem enfeksiyonu geçirdiği tespit edildi. Hastalara üreteropelvik bileşke darlığı tanısıyla Anderson-Hynes piyeloplastisi, vezikoüretral reflü (VUR) ve üreterovezikal darlık tanılarıyla üreteroneosistostomi, VUR nedeniyle vezikoüretral enjeksiyon sting, nonfonksiyone çift sistem tanısıyla üst kutup heminefrektomi, taş saptanması üzerine holmium lazer eşliğinde litotripsi ve bilateral Wilms tümörü saptanarak tek taraflı nefrektomi, isthmusektomi ve karşı taraf böbrek nefron koruyucu cerrahi şeklinde cerrahi müdahale gerekti. Ameliyat sonrası takip sürecinde, üç hastanın idrar yolu enfeksiyonu geçirmeye devam ettiği, beşinde böbrekte skar oluştuğu, üçünde proteinüri ve dördünde hipertansiyon geliştiği görüldü. Wilms tümörü nedeniyle ameliyat edilen iki hasta ile beraber toplamda üç hastada sistatin-C değerlerinin yükseldiği ve kronik böbrek hastalığı (KBH) geliştiği saptandı.
Sonuç:
ANB tanılı hastalar tetkik edilirken cerrahi gerektirebilecek ürolojik anormallikler ve ameliyat sonrasında özellikle üriner sistem enfeksiyonu geçirme ve böbreklerde skar oluşumu açısından takip edilmelidir. Çalışmamızda, cerrahi olarak müdahale edilse de tek başına cerrahi işlemin KBH’sini engelleyemeyeceği ortaya konuldu.